2 Şubat 2017 Perşembe

Çocuk Ve Uçurtma



Badem ağaçları acelecidir biliriz ki.. bahar yüzünü gösterip, dudağından büyülü nefesini üfleyince hızlı bir telaş başlayıverir. Çizginin önünde sıralanmış start almayı bekleyen koşucular gibi baharın büyülü nefesini hisseden tabiat ardı ardına canlanıp gelişmeye başlar. Otlar uzun uzun uzamaya, çiçekler renklerinin en güzeli kendilerinde olsun arzusuyla, gelinlik kızlar gibi süslenmeye, karıncalar pencere önlerindeki saksılara dikilmiş siklamen çiçeklerinin diplerine iki parmak kalınlığında doluşup kaynaşarak yuva oluşturmaya başlarlar. Rüzgar her sabah kucağına aldığı bahar kokularını daha geniş alana yaymak için eser durmadan.
Ağaçların çiçeklenmesi ayrı bir bahardır baharın içinde bana göre. Pembe çiçekli dallar, beyaz gelinlik giymiş gibi duran ağaçlar, mor yağmurlar oluşturan erguvanlar, onlar da yarışın bir ucundan tutup koştururlar. Fakat eriklerle badem ağaçları bahardan yaza koşma yarışında ipi en önce göğüsleyen meyve ağaçları olur hep. Çiçekleri önce küçük pıtırcıklara dönüşür, sonra eriklerin içinde bademlerin kine, bademlerin de eriklerinkine zıt olarak dışında sert kısımlar oluşur. Hoş kokulu beyaz tül kadar narin yaprakları olan çiçeklerden nasıl bu kadar sert tatsız oluşum meydana geldiği bazen merakımızı canlandırır, bazen da şaşkınlığımızı konuşturur.
Bir de baharda uçurtma uçurur çocuklar. Uçurtmaların uzun iplerini bir çubuğun gövdesine dolayıp salıverirler gökyüzüne.. onu özgürlüğüne kavuşturur, kendisi de iradesi altındaki bir mahkumu özgürlüğüne kavuşturan yetkin bir kişidir artık. Özgürlük bahşetmenin kıvancını yaşar, ruhunu uçurtmanın varlığına yapıştırıp, ulaşılmaz alanlarda keşiflere çıkar, özgürlüğün tadını tadar. Gökyüzünde kuyruğunu kımıldatarak süzülen uçurtma rüzgarın ters bir tokadıyla badem ağaçlarının dallarına takılır. Çocuk kurtarmak için asılır, sallanan dallar erkenci olduğu için meyvelenmiş çiçeklerini döker pıtır pıtır..
Çocuk ikilemde kalır, taze bademleri mi toplayıp yemeli, yoksa ağaç dallarına dolanmış olan uçurtmasını mı kurtarmalıdır?
Sonunda karar verir, uçurtma onun en sevdiği oyuncağıdır, elinde olmasını ister, onun için mücadele vermesi gerektiğini düşünür, aynı zamanda kendi özgürlüğü de uçurtmada takılıdır çünkü. Birkaç dalın kırılması, yaprakların yolunması uçurtmanın tekrar ele geçip, özgürlüğe kavuşturulmasını sağlayabilir. Uçurtma çocuk için çok şey demektir. Badem ağaçları her zaman çiçeklerini bademlere çevirebilir. Çocuk onlardan ileriki zamanlarda yiyebilir. Fakat uçurtma öylemi ya? Yenisini yapsa olur mu? Evet yeni bir uçurtmaya daha sahip olacağı doğrudur fakat..İlk uçurduğu uçurtmayla birlikte gökyüzünün uçsuz bucaksız derinliğine yükselen çocuk ruhu dallarda takılı kalır.
Kurtarmalıdır onu…
 
Meryem Şahin
#çocuk #antoloji.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder